Sydney’in simge noktalarından Bondi Plajı’nda Hanuka kutlamaları sırasında yaşanan silahlı saldırı, yalnızca can kayıplarıyla değil, ardından gelen sert siyasi açıklamalarla da dünya gündemine oturdu.
Olay, iki ülke arasında tansiyonu yükselten bir diplomatik krizin fitilini ateşledi.
Saldırının Ardından Bondi Plajı’nda Korku Hakimdi
Kutlamalar sırasında gerçekleşen saldırıda çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve yaralandı.
Sahil boyunca panik yaşanırken, bölge güvenlik güçleri tarafından kısa sürede boşaltıldı.
Tanıklar, bayram coşkusunun saniyeler içinde yerini sessizliğe ve korkuya bıraktığını anlattı. Uluslararası kamuoyu, saldırıyı antisemitik bir terör eylemi olarak nitelendirdi.
İsrail’den Sert Suçlama: “Nefret Ortamı Besleniyor”
İsrail hükümeti, saldırının münferit bir olay olmadığını savunarak, Avustralya’nın iç politikalarında antisemitizme karşı yeterli önlemleri almadığını öne sürdü.
Yapılan açıklamada, ülkede oluşan siyasi ve toplumsal atmosferin nefret söylemlerini cesaretlendirdiği ve bunun da şiddet eylemlerine zemin hazırladığı iddia edildi.
İsrailli yetkililer, daha güçlü ve kararlı adımlar atılması çağrısında bulundu.
Avustralya’dan Birlik ve Kararlılık Mesajı
Avustralya hükümeti ise saldırının ardından ulusal birlik vurgusu yaptı. Yetkililer, nefretin her türlüsüne karşı sıfır tolerans politikası izleneceğini ve sorumluların adalet önüne çıkarılacağını açıkladı.
Açıklamalarda, toplumun tüm kesimlerinin hedef alındığı bu tür saldırıların ülkenin değerleriyle bağdaşmadığına dikkat çekildi.
Diplomatik Gerilim Derinleşiyor
Karşılıklı açıklamalar, İsrail ile Avustralya arasındaki ilişkilerde yeni bir tartışma başlığı açtı.
Uluslararası gözlemciler, olayın sadece bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda küresel ölçekte yükselen nefret söylemleriyle ilgili daha geniş bir sorunun yansıması olduğuna dikkat çekiyor.