Türkiye turizmi 2025 sezonunu hiç kimsenin beklemediği kadar zorlu geçiriyor.

Dünya Kardeşkentler Turizm Forumu Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, yaptığı özel değerlendirmede sektörün karşı karşıya kaldığı temel sorunları ve 2026 için atılması gereken stratejik adımları tek tek sıraladı.

Baraner’e göre Türkiye artık “parlayan yıldız” değil, “zorluklarla boğuşan ülke” konumuna geldi.

Pahalılık, siyasi gerginlikler, güvenlik açıkları, personel krizi ve etik dışı uygulamalar birleşince turizm sektörü derin yaralar aldı.

Oteller dolu görünse de kâr marjlarının eridiğini belirten Baraner, Avrupa’daki acentelerin Türkiye satışlarında giderek daha temkinli davrandığını vurguladı.

Güvenlik ve Fiyat İmajı Darbe Aldı

Pandemi sonrası kazanılan güven 2025’te yaşanan olaylarla hızla kayboldu. Bolu’daki büyük otel yangını, Avrupa basınında geniş yer buldu ve “Türkiye güvenli mi?” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Enflasyonun yüzde 50’yi aşmasıyla artan fiyatlar ise Türkiye’yi “pahalı destinasyon” algısına sürükledi.

Avrupa turistleri Balkanlar, Mısır ve Tunus’a yönelirken, yerli turistin tatil yapması lüks haline geldi.

Personel Krizi Hizmet Kalitesini Düşürdü

Pandemi sonrası turizm sektörünü terk eden 400 bini aşkın personelin geri dönmemesi, otelleri eksik kadro ile sezona başlatmak zorunda bıraktı.

Bu durum, hizmet kalitesinde düşüşe yol açtı. Çareyi yurtdışından işçi getirmekte bulan oteller ise kültürel uyumsuzluk ve iletişim sorunları nedeniyle sürdürülebilir bir çözüm bulmakta zorlanıyor.

2026 İçin Yol Haritası

Baraner, Türkiye turizminin yeniden güçlü bir konuma gelebilmesi için şu adımların atılması gerektiğini vurguladı:

Fiyat–imaj–güvenlik dengesinin sağlanması

Erken rezervasyonda güvenin yeniden tesis edilmesi

Çapraz pazarlama ve çoklu destinasyon stratejilerinin geliştirilmesi

İnsan sermayesine yatırım yapılması ve turizm eğitiminin markalaştırılması

Yeni pazarlar için Çin ve Hindistan’da tanıtım seferberliği başlatılması

“Turizm sadece Ankara’dan yönetilemez” diyen Baraner, yerel yönetimlerin de sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.

Doğru adımlar atıldığı takdirde Türkiye’nin kısa sürede yeniden dünya turizminde ilk 5’e girebileceğini söyledi.