1. İÇERİKLER

  2. ANTALYA

  3. ALANYA

  4. Direniş Çadırı Grubu Alanya'dan Seslendi! Söz Değil İcraat İstiyoruz
Direniş Çadırı Grubu Alanya'dan Seslendi! Söz Değil İcraat İstiyoruz

Direniş Çadırı Grubu Alanya'dan Seslendi! Söz Değil İcraat İstiyoruz

Direniş Çadırı Grubu inisiyatifi Antalya'nın Alanya ilçesinde düzenlediği protesto gösterisinde Amerika ve İsrail'e tepki göstererek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulundular " Erdoğan BOTAŞ’ın Vanasını Kapat" ...

A+A-

Direniş Çadırı Gurubu insiyatifi Alanya'da düzenledikleri basın açıklaması ile Amerika ve İsrail'i lanetleyerek katliamlara ortak olanları tepki gösterdi.

Grup açıklamasında ; İşgal rejimi İsrail’e Türkiye üzerinden giden petrol, neden ambargo kararına tabi tutulmuyor? dedi.

Yapılan Basın Açıklamasının Tam Metni : 

Bismillahirrahmanirrahim

Aziz Filistin halkının kıymetli dostları, Bugün 18 Ağustos 2024. Aksa Tufan’ı Savaşı’nın 317. Günündeyiz. İşgal rejimi İsrail ve başta Amerika olmak üzere dünyanın emperyalist güçleri tarafından uğradığı eşi benzeri görülmemiş saldırılara ve soykırıma rağmen Gazze halkı, direnmeye devam ediyor. Bizlerin hayal dahi edemediği tüm zorluklara karşı insanlığın onurunu, geleceğini, müslümanlarınsa izzetini ve şerefini koruyorlar.

Kıymetli dostlar, Hakk ve batılın, tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığı tarihi anlara şahitlik ediyoruz. Safların böylesine net olduğu bir tabloda bizler, amasız bir şekilde direnişin yanında olduğumuzu söylüyoruz. Tüm kesimleriyle halkımızı ve idarecileri de bu pozisyonu benimsemeye çağırıyoruz. Bakınız, Amerika’sı, İngiltere’si, Almanya’sı, Fransa’sı, İtalya’sı ve dünyanın büyük güçleri, suçluluğu alenen ortada olmasına rağmen “dostları” İsrail’in yanında yer aldılar. Batılın taraftarları birbirine böylesine sahip çıkıyorken hakkın taraftarı olduğunu iddia eden Türkiye Gazze’ye nasıl sahip çıkıyor?

Yıllardır emperyalist güçlerin taşeronluğunu yapan körfez ülkeleri tarafından bombalanan Yemen, Aksa Tufanı Operasyonu’nun başından bu yana 200’e yakın İsrail yanlısı gemiyi vurdu. İşgal rejimi topraklarına onlarca operasyon gerçekleştirdi. Gazze’ye destek veren direniş güçleri Lübnan’da, Irak’ta büyük bedeller ödediler, ödemeye de devam ediyorlar. Şimdi bizler iktidar partisine şunu soruyoruz: Siz; Yemen, Lübnan ve Irak’taki direniş hareketlerinden daha mı güçsüzsünüz? Haklı ve haksızın bu kadar net şekilde belirdiği ve safların da net şekilde tutulduğu bir zamanda direnişe ne zaman gerçekçi destekler vereceksiniz?

Eğer iktidar Partisi direnişi güçlendirmek ve işgal rejimi İsrail’i zor durumda bırakmak istiyorsa yapması gereken şey İsrail’le iş birliği içinde olan ve direnişin işini zorlaştırmak için elinden geleni ardına koymayan Mahmut Abbas’ı değil Filistin’in gerçek temsilcileri olan direniş önderlerini Türkiye’ye çağırmalı ve mecliste konuşturmalıdır. Eğer iktidar Partisi direnişe gerçekten destek olmak istiyorsa Gazze direnişinin benimsemediği hiçbir lideri ve politikayı dikkate almamalıdır. İktidar Partisi direnişe gerçekten destek vermek istiyorsa bu tarz göstermelik işleri bırakıp gerçekçi adımlar atmalıdır.

Peki bu adımlar neler olabilir? Bakınız, İslami Direniş Hareketi Hamas’ın şehit lideri İsmail Haniye nisan ayının sonlarına doğru Türkiye’ye gelmişti. O tarihlerde Türkiye, işgal rejimi İsrail’le ticaretini henüz kesmemiş sadece kısıtlama kararı almıştı. Türkiye’deki bir televizyon kanalına verdiği röportajda Şehit İsmail Haniye şu dikkat çekici ifadeleri dile getirdi: “Kısıtlama kararından dolayı Cumhurbaşkanına tebriklerimizi ilettik. Fakat bu karar daha büyük adımların habercisi olmalıdır.” İsmail Haniye bu sözleri söylediğinde kısıtlama kararından daha büyük adım ambargo anlamına geliyordu. Bugün içinse daha büyük adım, işgal rejimi İsrail’e Türkiye üzerinden giden petrol sevkiyatının kesilmesidir.

Kıymetli dostlar, Malumunuz iktidar partisi baskılara dayanamayarak işgal rejimi İsrail’e karşı ambargo kararı almıştı. Fakat o günden bugüne geçen süre zarfında gördük ki bu ambargo gerçek anlamıyla uygulanmamaktadır. Türkiye’den işgal rejimi İsrail’e hala ticaret gemileri gitmeye devam etmektedir. Üstüne üstlük işgal rejimi İsrail’in ham petrol ihtiyacının yüzde kırkını karşılayan Azerbaycan’ın SOCAR şirketi, bu petrolü, ambargo kararına rağmen Türkiye üzerinden ulaştırmaktadır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı üzerinden gerçekleştirilen bu sevkiyata Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başında bulunduğu Varlık Fonu’na bağlı BOTAŞ firması aracılık etmektedir.

Şimdi biz iktidar partisine ve yetkili bakanlarına soruyoruz: İşgal rejimi İsrail’e Türkiye üzerinden giden petrol, neden ambargo kararına tabi tutulmuyor? Eğer bugün Filistin direnişine gerçekten büyük bir destek verilecekse, atılacak adım, petrol sevkiyatının kesilmesinden başka bir şey değildir. Filistin direnişini sahipleniyor, şehit İsmail Haniye’nin ruhunu şad etmek istiyorsanız bu petrol sevkiyatını derhal kesmelisiniz. İşgal rejimi İsrail’in bu kadar pervasızlaştığı, ateşkese yanaşmadığı, çoluk çocuk kadın demeden her türlü canlıyı ısrarla katletmeye devam ettiği ve direnişin bugünlere gelmesinde bin bir türlü bedel ödeyen aziz önderlerini bir bir şehit ettiği bir zamanda siz hala bu petrolü kesmeyecekseniz o zaman bu günler geride kaldığında işbirlikçi olarak anılmaktan kaçamayacaksınız. Bunun ahiretteki hesabı ise daha da çetin olacaktır. Gün bu gündür. Gün, direnişe gerçek bir destek sunmak için İsrail’e Türkiye üzerinden giden petrolü derhal kesme günüdür.

İsrail’le hala ticaretini sürdüren sermayedarlara da sesleniyoruz. Bilin ki katliama destek oldunuz ve hala da buna devam ediyorsunuz. İşgal rejimi İsrail’e enerji sağlayan Zorlu Holding başta olmak üzere, üçüncü ülkeler aracılığıyla işgal rejimi İsrail’le ticaretine devam eden, izzet ve şeref yerine parayı seçen işbirlikçi sermaye sahipleri, geri attırana kadar sizi rahat bırakmayacağız! Şu iki günlük dünyada tarihe soykırım destekçisi olarak geçmemek için bu kanlı ticaretten vazgeçin. Karnınızı ateşle doldurmayın.

Buradan bir çift kelam da Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarına yöneltmek istiyoruz. İsmail Haniye şehit olduğunda Türkiye’nin birçok ilinde on binlerce kişi meydanlara indi. Fakat hem bunu hem de bundan önceki birçok yürüyüş ve eylemi idare eden STK’lar, meydanlardan yetkililere, “yeter artık İsrail’le serbest ticaret anlaşmasını kesin, her türlü diplomatik ilişkiye son verin, petrol sevkiyatını durdurun, Türkiye vatandaşı olup da işgal rejimine savaşmaya giden Siyonistleri cezalandırın, işgal rejimine her türlü desteği veren Amerika’nın ve NATO’nun Türkiye’deki üstlerini kapatın” diyemediler, dedirtmediler.

Siz, Filistin davasına ve direnişine sahip çıktığını iddia eden STK’lar, neyin hesabını güdüyorsunuz? Bugün Hakk’ı temsil edip, hakikati haykırmayacaksanız bunları ne zaman yapacaksınız? Büyük kitlelerin kontrolünü elinde tutan kurumlar olarak sorumluluğunuzun ne kadar büyük olduğunun farkında değil misiniz? Bugün gözettiğiniz maslahatların sizi kurtaracağına gerçekten inanıyor musunuz? Artık sözün bittiği, maslahatın kalmadığı yerdeyiz. Sizlere Hakkı ve sabrı tavsiye ediyoruz. Sorumluluklarınızı hakkıyla yerine getirin.

Hamas’ın yeni lideri Yahya Sinvar’ın, savaşın başlarında, çarpıcı bir konuşması medyaya düşmüştü. Şöyle diyordu büyük mücahid Yahya Sinvar: “Gazze şehri, tüm normalleşenleri ifşa edecek, tüm düzenbazları rezil edecek, tüm terk edenlerin ve tavizcilerin hakikatini ortaya çıkartacak tüm işbirlikçileri, hainleri ifşa edecek”. Evet, tüm dünya, yerler ve gökler şahittir ki Gazze direnişi bu sözlerini gerçekleştirmiştir. Bizler yetkilileri ve halkımızı bu akıbete karşı uyarıyor, net bir şekilde direnişin safında olmaya çağırıyoruz.

Bugün dünya, yeni bir ufkun şafağındadır. Halklar dünyadaki adaletsiz, çarpık, ikiyüzlü düzeni görmüştür. ABD başta olmak üzere dünyadaki süper güçlerin kendi sahte değerlerinden başka hiçbir değere hayat hakkı tanımadığı ortaya çıkmıştır. Bu tablo için Filistin halkı büyük bedeller ödemiştir. Bizler de Türkiye halkı olarak doğrunun, iyinin, güzelin, adaletin, hakkın ve hakikatin safında gri değil net bir tonla yer almalıyız. Siyonist ve emperyalistleri açıkça düşman bellemeli, “bunlar bizden” diye kayırmadan onlarla iş tutan her türlü şahıs ve kurumu korkusuzca ifşa etmeli ve onlara baskı uygulamalıyız. Hep birlikte evlatlarımıza onurlu bir duruş, takip edecekleri biz iz ve direniş yolunu miras bırakmalıyız.

Yaşasın Gazza Direnişimiz

Yaşasın Küresel İntifada

Emperyalistler Yenilecek Direnen Halklar Kazanacak

 

54ab8bfe-b532-4229-b97c-d7a87aa258c0.jpg90381c3d-7219-4965-bb90-9609b6b93ef7.jpga70990d9-7ae0-48d0-bb29-f6e60dffac2c.jpg

İÇERİĞE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.