Demir'in ifadelerine göre, İslam ülkeleri arasında siyonist rejime yönelik gerçekleştirilen sevkiyatların derhal durdurularak, bu rejime karşı somut adımların atılması gerekmektedir. Siyonist vahşetin arttığı bir dönemde, İslam ülkelerinin bir araya gelerek caydırıcı bir tepki göstermeleri, bölgedeki gerginliği azaltabilir ve insan hakları ihlallerine karşı duruşlarını güçlendirebilir.

Aynı zamanda Demir, uluslararası toplumun da bu konuda etkili bir şekilde harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Siyonist rejimin uyguladığı şiddetin sadece bölgesel bir sorun olmadığını, aynı zamanda küresel bir insan hakları ihlali olduğunu dile getirdi. Uluslararası camianın, bu duruma karşı duyarlı olması ve gerekli diplomatik çabaları göstermesi, bölgedeki istikrarsızlığın önlenmesine katkı sağlayabilir.

Demir, İslam ülkelerinin birlik içinde hareket etmelerinin, siyonist rejime karşı ortak bir duruş sergilemelerinin önemine vurgu yaptı. Bu birliktelik, bölgedeki barış ve istikrarın korunması adına etkili bir strateji olarak değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak, HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir'in ifadelerine göre, siyonist vahşete karşı İslam ülkelerinin derhal somut adımlar atması, uluslararası toplumun da bu konuda etkili bir şekilde harekete geçmesi, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve insan haklarına saygının güçlendirilmesi açısından önem arz etmektedir.

HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, TBMM'de düzenlediği basın açıklamasında, iç ve dış gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin 31 Mart yerel seçimlerine doğru hızla yaklaşırken, HÜDA PAR'ın seçim çalışmalarının yanı sıra Gazze'deki vahşetin gündemden düşürülmemesi için her platformda çağrılarda bulunduğunu belirtti.

Gazze'deki Soykırım ve İslam Ülkelerinin Tepkisi: TBMM'de yaptığı basın açıklamasında, Gazze'deki soykırıma dikkat çeken Demir, İslam ülkelerinin cılız tepki göstermesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. İşgal rejiminin saldırılarını Refah kentine yönlendirmesine tepki gösteren Demir, Gazze'de yaşanan vahşetin devam ettiğini ifade etti. Demir, İslam İş birliği Teşkilatı ve İslam ülkelerinin, bu vahşeti sadece kınamalarla geçiştirmelerinin kabul edilemez olduğunu belirterek, daha ciddi tepkilerin ortaya konulması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, bombardımanlar sonucu yaralananların sayısının arttığına dikkat çekti ve Türkiye'nin yaralıların tedavisi için daha etkili bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi.

Demir, Gazze'de yaşanan dramatik durumu şu şekilde ifade etti: "Yaralananları tedavi edecek hastaneler ya tamamen yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. İlaç ve tıbbi malzeme stokları çoktan tükendi. Elektrik yok. Gazzeli kardeşlerimizin içebilecekleri temiz suları bulmak neredeyse imkânsız bir hale gelmiştir. Artık karınlarını doyurabilecekleri bir kuru ekmekleri bile kalmamış. Gazze halkı vahşi katliamlar kadar vahşi bir ambargo altında."

İslam Ülkelerinin Çelişkisi: Demir, Filistin'deki Müslüman kardeşlerin ambargo altında olduğu bir dönemde, İslam ülkelerinden işgal rejimine lojistik yardımların gönderilmesini çelişkili bir durum olarak değerlendirdi. İslam ülkelerine çağrıda bulunarak, siyonist rejime yapılan sevkiyatların durdurulması ve caydırıcı tepkilerin ortaya konulması gerektiğini belirtti. Demir, "Allah'tan korkun! Gazze'de çocukların paramparça cesetleri ekranlara yansırken, insanlar açlıktan kıvranırken Antalya, Mersin ve Kocaeli limanlarından her gün siyonistlere gönderilen bunca gemi vicdanlarınızı sızlatmıyor mu?" diyerek İslam ülkelerine seslendi.

Kurmanci ve Zazaki Seçmeli Dersler: Şehzade Demir, iç gündeme ilişkin de konuşarak seçmeli ders konusunun önemine dikkat çekti. Partisinin gündemlerinden biri olan "Kurmanci ve Zazaki" seçmeli derslerin tercih edilmesi kampanyasını anlattı. Demir, Kürtçe'nin öğrenilmesi ve yaşatılması amacıyla toplumda farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti. Kampanyanın sembolik düzeyde olmasına rağmen, Kürtçe'nin resmi bir statüsünün olmamasını kabul edilemez bulduklarını dile getirdi. Ayrıca, Kürtçe öğretmenlerine istihdam alanı açma amacını vurguladı.

Başıboş Köpek Sorunu: Demir, başıboş sokak köpekleri sorununa da değinerek, bu konuda hükümetin ve yerel yönetimlerin yeterli adımı atmamasını eleştirdi. Sokak köpekleri sorununun sosyal bir soruna dönüştüğünü belirten Demir, "Sokakları insanlar için güvenli olmayan, çocukların kuduzdan öldüğü bir ülke olmak 2024 Türkiye'sine yakışmıyor." dedi ve HÜDA PAR'ın belediyecilik anlayışında bu sorunun çözüme kavuşturulacağına olan inancını dile getirdi.

Şehzade Demir'in basın açıklaması, iç ve dış politika gelişmeleriyle birlikte, Gazze'deki dramatik durum, kültür ve dil konularındaki çabalar ile başıboş sokak köpekleri sorununa dikkat çeken kapsamlı bir değerlendirme olarak sürdü.